Dil ve Konuşma Bozuklukları Nedir?
Dil ve konuşma bozuklukları, kişinin konuşulanları anlama ve kendini ifade etme becerilerinden birinde ya da her ikisinde görülen sorunları kapsar.
Dil; sözel, yazılı veya işaretlerle edinilen ve ifade edilen, ortak kuralları olan bir iletişim sistemidir. Konuşma ise bu sistemin kurallarına uygun olarak üretilen sesler ve ifadelerden oluşur.
Dil ve Konuşma Bozuklukları Türleri Nelerdir?
• Gecikmiş dil ve konuşma
• Artikülasyon ve fonolojik bozukluklar
• Akıcılık sorunları (Kekemeklik)
• Ses bozuklukları
• Afazi (Edinilmiş dil bozuklukları)
• Yutma bozuklukları
• Motor konuşma bozuklukları
Dil ve Konuşma Bozuklukları ile Çalışırken Nelere Dikkat Edilmelidir?
Dil ve konuşma bozuklukları terapileri genellikle kısa süreli değildir. Bazen birkaç ay bazen birkaç yıl kadar sürebilir.
Terapistlerin görevi, bozukluğun nedenlerini bulmak ve çalışma yöntemini oluşturmak, sonra da uygulamaktır.
• Bu süreçte terapide uygulanan metotların aileye anlatılması ve terapi dışında da çocukla bu şekilde iletişimde kalınması, ayrıca motor egzersizlerin yaptırılması hususunda en önemli destek aileden beklenir. Öğretimin genellenmesi, sosyal yaşama uyarlama aile tarafından desteklenebilir.
• Ailelerin de kafalarında oluşan sorular vardır. Sürecin ilerleyişinden yorgunluk görülebilir. Neyi nasıl yapacağını düşünürken gerçek iletişim ipuçlarını kaçırıyor olabilir.
• İlgili durumun/bozukluğun getirdiği hazırbulunuşluk düzeyi, beklentimizin altında olabilir. Bu durumda çocuğu ve ihtiyaçlarını tanımak en önemli basamaktır.
• Kendini ya da çocuğunu başka hiçbir insanla kıyaslamamak, her bireyin gelişim sürecinin ve yeterliliklerinin farklı ve özgün olduğu unutmamak gerekir.
• Çocuklarla iletişim doğrudan ve net bir biçimde yapılmalıdır. Aileden alınan bilgiler, eğitim sürecinin ev ve sosyal yaşantıya yansımaları ancak işbirliği sayesinde mümkündür.
Dil ve konuşma bozukluklarının tanı ve tedavisinde öncelikle bu bozukluğun organik mi yoksa işlevsel bir bozukluk mu olduğu belirlenmelidir. Organik bozukluklar kişinin sinir-kas (nöromuskuler) mekanizmasındaki tanımlanabilir bir soruna bağlı olan, işlevsel bozukluklar ise bu bağlamın dışında, nedeni tam belirlenemeyen, doğuştan gelmeyip edinilmiş bozukluklardır.
Gecikmiş dil ve konuşma bozuklukları, artikülasyon (sesletim) bozuklukları, ses bozuklukları, motor konuşma bozuklukları, dudak ve damak yarıkları, işitme engelli çocuklarda dil ve konuşma bozuklukları, akıcılık bozuklukları (kekemelik, hızlı konuşma) ve yaygın gelişimsel bozukluklarda dil ve konuşma sorunları çalışılan başlıca alanlardır.
Bir çocukta dil bozukluğunun olup olmadığına karar verilmesi, sorunun tanımlanması, tedavi ve takip süreci için özgün tekniklerin belirlenmesi ve gelişim olup olmadığını belirlemek için güvenilir değerlendirme sistemlerinin kullanılması tanıma süreci içinde gerçekleştirilir.
Dil ve Konuşma Terapisinde Hedeflenen Nedir?
Hayatın ilk yılları dil edinimi için kritik dönemlerdir. Çocukların dil ve sosyal gelişimlerinin büyük bir kısmı anne-baba ya da bakım veren ile olan dil etkileşiminin biçim ve niceliğine bağlıdır. Bu bağlamda aile de bilgilendirilerek ve rehberlik edilerek mutlaka etkin bir biçimde sürece dahil edilir. Bu süreç sonunda, doğal dil yaklaşımı ve kolaylaştırıcı dil stratejileri sayesinde dil öğreniminin edinimi, öğrenimin hayatın her alanına genellenmesi ve bağımsız olarak dili kendi amacına uygun doğrultuda kullanması hedeflenir.
Amacımız sürecin her basamağında ne uygulandığını açık ve net bir biçimde ailelere anlatmak ve bunu kendi yaşantılarına nasıl uygulayacakları hususunda (aileye veya kişiye özel durumları da değerlendirerek) rehberlik etmektir.