Günlük yaşantınızda kaygı ve stresinizi yönetmek zor olabilir. Zihniniz sanki düşünceleriniz ile 
bir yarış halinde gibi hissediyor olabilir, başkalarının kolay bulduğu şeyleri yapmaktan 
korkabilirsiniz (sınıfa girmek gibi) ve endişeleriniz kaçınılmaz görünebilir. Aynı zamanda kaygı 
bozukluğundan muzdarip birini sevmek de zor olabilir. Partnerinizin duygularının günlük 
yaşamınızı nasıl etkilediğinden bunalmış veya ona yardım ve müdahale etmekte çaresiz 
hissedebilirsiniz. 
Eğer öyleyse, yalnız değilsiniz; hepimiz düzenli olarak günlük hayatta çeşitli baskılarla 
karşılaşıyoruz ve bunlarla etkili bir şekilde başa çıkmak için gerekli beceri ve baş etme 
yöntemlerinin farkında olmuyor olabiliriz.
Anksiyete, hafif bir formdan günlük görevleri yapamaz hale getirecek raddeye, yaygın 
anksiyeteden fobilere kadar çeşitli yoğunluklarda kendini gösterir ve etkileri karmaşık olabilir. 
Bununla birlikte, partnerinizi zorluklarla desteklerken aynı zamanda kendiniz ile de 
ilgilenmenin yollarını keşfedebilirsiniz.
o Duyguları küçümsemeyin.
Bu tür endişelerin neden mantıksız olabileceğini açıklamadan önce, partnerinizin korkularını 
ve endişelerini anlamaya çalışın ya da en azından, onların onlar için gerçekçi olduğunu kabul 
edin. Mantıklı bir bakış açısıyla yaklaştığınızda onun görüşü size tamamen mantıksız gelse bile 
karşı tarafın bakış açısını desteklemelisiniz.
o Partnerinizi terapi alması için cesaretlendirin ve fırsat buldukça bu sürece dahil 
olmaya çalışın.
Şiddetli anksiyete yaşıyorlarsa, partnerinizi danışmanlık almaya teşvik edin. Terapiste telefon 
etmeyin ve randevuyu kendiniz ayarlamayın; bunun yerine terapist veya klinik önerileri 
verebilirsiniz. Bu aşamaları partnerinizin yönetmesi kendi sürecinin sağlıklı bir şekilde 
ilerlemesi açısından önemli. 
Ancak, partnerinizle iletişiminizde bir terapistin yapacağı gibi konuşmalarda bulunmayın. 
Örneğin, partnerinize ilaç veya terapi esnasında kullanılabilecek teknikleri denemesini 
önermeyin. Sürecin seyriyle ilgili önerileri uzmanının yapmasına izin verin.
o Zorlamak yerine cesaretlendirin.
Partnerinizin davranışları, onlar kendilerini günlük görevlerini yapmaktan alıkoyan kaygılar 
yaşarken can sıkıcı olsa da, onların kaygılarını asla göz ardı etmemeli veya 
küçümsememelisiniz. “Bunu neden yapamıyorsun? Bu çok basit bir şey.” gibi cümlelerin 
muhtemelen hiçbir olumlu etkisi olmayacaktır. Bunun yerine, partnerinizi korkularını yenmesi 
için motive etmeye çalışın. Partnerinizi kendi endişeleriyle yüzleşmeye nazikçe teşvik etmeye 
çalışabilirsiniz.